top of page

Otobüs Yolculuklarından Öğrendiklerim


2015 ve 2016'da toplamda 72 tane otobüs yolculuğu yapmışım. Muavinlik yapsam öğretmenliğimin yanında ek gelir imkanım bile olurdu.

Otobüs yolculuğu hayatımda bir anlığına ara vermemi sağlıyor. Hele bir de yerimi yastık ve THY battaniyemle ergonomik hale getirdiysem ne ala!

İlk otobüs yolculuklarımda birden bire hüzünlendiğimi farkettim.


Belki de bilinçaltımda Candan Erçetin'in Yalan şarkısındaki klip pozları aklıma geliyor. Sürekli pencere kenarı almam da buna bağlı olabilir.

İlk başlarda yolculuklarda uyanık kalmak için özel bir çaba sarfediyordum. Sürekli bir kitap okuma, defter karalama ya da dergi okuma durumu yaşıyordum. Bunun "aman zamanı boşa geçirmeyeyim!" telaşıyla da ilgisi vardı.

Yolculuk sayısı artmaya başlayınca, haliyle fiziksel yorgunluklar da baş gösterdi. Okulda da yoğun bir çalışma içerisinde olunca İstanbul-Kütahya arası artık uyuduğum ve uyumadan önce hayal kurduğum anlardan ibaret oldu.

Otobüs ikramları konusunda gelince durum aynı şuna benziyor;


Otobüste yemek yemek biyolojik açıdan oldukça rahatsız edici bir durum. Ama o ikram servislerinde hele ki arka numaralarda oturuyorsan "Önümdeki 30 kişi aldı ben niye almıyım?" düşüncesi gelir ve "Kek Çay" siparişi anında verilir.

Bir de otobüs arkası tabletler var tabi.

Kolpaçino'yu 10'dan fazla izlemişimdir ve artık film muhabbetlerine kolaylıkla girebiliyorum.


Otobüs yolculukları arttıkça, ne tam uyuyor ne de zaman delisi rolünü uyguluyordum. Gittikçe bir denge kurmaya başladım.

Haftamın planlarını yapıyor, eksik kalan işlerimi sıralayıp tarihler belirliyordum.

Uzun zamandır aklımda olan ama yapamadığın araştırmalarıma zaman ayırıyordum.

Telefondan kopup sadece yolu izliyordum.

Her tecrübede olduğu gibi otobüs yolculuklarım da gitgide dengeye ulaşan bir yola giriyor.

Denge..

Bu sözcüğü unutmayın...



14 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Son Yazılarım

bottom of page