top of page

Köy Enstitüleri ve Dolar


Köy Enstitüleri’ni bilirsiniz. 1930’ların sonunda, eğitim seferberliğiyle, İsmail Hakkı TONGUÇ önderliğinde kurulan eğitim kurumlarıdır. Hedefi açık ve nettir. İki soruya cevap aranır:

.

1.Ülkenin nelere ihtiyacı var?

2.Bu ihtiyacı, elimizdeki insan ve maddi kaynaklarla nasıl karşılayabiliriz?

.


Kendi okullarını inşa eden Köy Enstitülüler

.

Otuzbinin üzerinde köyün ülkemizde, değişim köylerden başlamalıydı. Köylerin en önemli ihtiyaçları “Eğitilmiş İnsan” ve “Sağlık Sorunları”idi. Atatürk’ün vizyonunda yer alan “Kendi kendine yeten ülke” olma vizyonu da Köy Enstitüleri’nin çalışmalarını kapsamaktadır.

.


.

Köy Enstitüleri’nin ayrıntılarına girdiğimizde hayranlık duyacağımız ve “Neden bunlardan vazgeçildi ve neden yeniden yapılmıyor?” diyeceğimiz binlerce bilgiyle karşılaşmanız mümkün. Ankara Üniversitesi Türk İnkilap Tarihi Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr.Necdet Aysal’ın “Anadolu’nun Aydınlanma Hareketinin Doğuşu: Köy Enstitüleri” adlı makalesini incelemenizi tavsiye ederim. (Makaleye ulaşmak için tıklayın.)

.

Köy Okulları ve Köy Enstitüleri’nin en önemli yapısı, içerisinde bulundurduğu ELEŞTİRİ ve DEĞERLENDİRME kültürüdür. Öğrenciler, öğretmenler ve köyün ileri gelenleri ile her hafta Cumartesi günleri toplantılar yapılmıştır. Toplantılardaki en önemli ayrıntı, öğrencilerin öğretmenleri eleştirmesidir. Kurumun tüm elemanları haftalık süreci değerlendirip, bir sonraki hafta aynı hataları yapmamaya dikkat etmişlerdir.

.


Köy Enstitüleri ve Okullarında her hafta o haftanın değerlendirildiği toplantılar yapılırdı.

.

Sonuç olarak; kendi elektriğini üreten köylerden tutun da ihracat yapan köylere kadar ilerlemiş bir toplum kurulmuştur.

.


.

Köy Enstitüleri’nden öğrenilecek en önemli ders budur. Yapılan hataları belirlemek, eksikleri tespit etmek ve bunları onarmak.

.

Son günlerde herkesin dilinde “Dolar” meselesi konuşuluyor. ABD’nin ülkemiz için yaklaşımı tümüyle yanlış olsa da biz yine Köy Okulları ve Enstitüsü öğretmenleri ve öğrencilerinin yaptığı gibi, kendimizi açıkça eleştirmeli ve bir sonraki aşamada bu hataları tekrarlamamalıyız.

.

Ülkemizin en büyük sorunu Eğitim ve İhracat. Bunlara yöneldiğimizde, 15-24 yaş arası genç nüfusu %16,1 olan ülkemiz, 5 yıl içerisinde tüm bu sorunları aşacak çözümler bulabilir, 10 yıl içerisinde de “Süper Güç” olma hayalimizi, gaz verme amaçlı kullandığımız gazete başlıklarından, gerçek rakamlara ulaştırabiliriz.

16 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Son Yazılarım

bottom of page